Hayat, ekranların ışığında değil, birbirimizin bakışında saklıdır. Eğitim-öğretimin ilk gününde, önce kendime sonra tüm ailelere bir not bırakmak istedim.Yeşilay’ın bağımsızlık seferberliğini hatırlatarak, bu çabanın bizlere düşen vazifeleri yeniden sorgulatmasını amaç edindim.Çünkü mesele yalnızca dijital sahada kaybolmadan durabilmek değil; yanı başımızdaki hayatın, elimizin altındaki zamanın, yanımızdaki insanın farkına varabilmek… Bazı sorular…
Posts Taggedduygular
Ben ve Ruhun Diyalogları: Zamanın İçinde Kaybolanlar
Ben:Dünya biraz dursa… Sadece bir an. Dinlenebilsem. Yoruldum. Her şey çok hızlı geçiyor, sanki zaman peşimi bırakmıyor. Hiçbir şey durulmuyor. Koşmakla geçiyor ömrüm… Zaman akıyor da ben mi akamıyorum? Ruh:Koşmak diyorsun… Peki neye varmak için koşuyorsun? Ben:Ruh, bu soruların yoruyor beni. Yorulmamın sebebi sadece yorgunluk değil. Hayatın hep bir koşturmacası…
Hisler-1
Ben, yüzündeki küçük bir kıvrım, kalbindeki derin bir yankıyım. Bazen bir bakışın ardında gizlenirim, bazen de ansızın bir dokunuşta beliririm. Bir çiçeğinin kokusunda, serinleten rüzgarın esintisinde veya bir melodinin notasında sana ulaşırım. Fakat her zaman bir şartım vardır; kalpten gelmeliyim, samimiyetle doğmalıyım. Eğer niyetinde en ufak bir sahtelik, bir çıkar…