Hayat, ekranların ışığında değil, birbirimizin bakışında saklıdır. Eğitim-öğretimin ilk gününde, önce kendime sonra tüm ailelere bir not bırakmak istedim.Yeşilay’ın bağımsızlık seferberliğini hatırlatarak, bu çabanın bizlere düşen vazifeleri yeniden sorgulatmasını amaç edindim.Çünkü mesele yalnızca dijital sahada kaybolmadan durabilmek değil; yanı başımızdaki hayatın, elimizin altındaki zamanın, yanımızdaki insanın farkına varabilmek… Bazı sorular…
Browsing CategoryPsikoloji
Ben ve Ruhun Diyalogları: Zamanın İçinde Kaybolanlar
Ben:Dünya biraz dursa… Sadece bir an. Dinlenebilsem. Yoruldum. Her şey çok hızlı geçiyor, sanki zaman peşimi bırakmıyor. Hiçbir şey durulmuyor. Koşmakla geçiyor ömrüm… Zaman akıyor da ben mi akamıyorum? Ruh:Koşmak diyorsun… Peki neye varmak için koşuyorsun? Ben:Ruh, bu soruların yoruyor beni. Yorulmamın sebebi sadece yorgunluk değil. Hayatın hep bir koşturmacası…
Hisler-1
Ben, yüzündeki küçük bir kıvrım, kalbindeki derin bir yankıyım. Bazen bir bakışın ardında gizlenirim, bazen de ansızın bir dokunuşta beliririm. Bir çiçeğinin kokusunda, serinleten rüzgarın esintisinde veya bir melodinin notasında sana ulaşırım. Fakat her zaman bir şartım vardır; kalpten gelmeliyim, samimiyetle doğmalıyım. Eğer niyetinde en ufak bir sahtelik, bir çıkar…
Ben Ve Ruhun Muhabbeti – 3
“Biraz yağmur kimseyi incitmez” dedi ruh.
Irkçılık bir hastalık mıdır? Irkçılığın arka planında ne gibi psikolojik etkiler vardır?
Irkçılığın bir hastalık değildir. Hastalık olarak değerlendirmek ırkçılığı meşru kılabilir…
Ben ve Ruhun Muhabbeti-2
Ben : Kördüğüm her şey, neye uzansam karışıyor. Ruh: İp kimin elinde Ben : Ne ipi , hayat işte karman çorman. Ruh: Hayat ip yumağı gibi , ipi açarken dikkatli olmazsan düğüm olur. Yumağı tutan elde önemli , el kimin eli? Ben: Ne eli , ne ipi. Ben hayat labirentinde…
Ben ve Ruhun Muhabbeti-1
Ben: Yine aynı hataları yapıyorum! Kurtulmak istedikçe batıyorum. Aslında çıkış arıyorum. Yolumu bulamıyorum. Her defasında çözüme yaklaştım diyorum, olduğum yerde dönüyorum. Bir hengâme içinde, varacağım yeri bilmeden koşturuyorum. Engeli etrafımda ararken, kendimin engel olduğunu görüyorum. Neden böyleyim? Ruh: … Ben: Konuşsana! Hatalarımı, problemlerimi duymak istiyorum. Sessizce dinleyerek neyi değiştirebilirsin ki?…
Yaralı Şehrin Yılmazlık Hikayeleri
Şehrin insanı elinden geleni yapmanın mücadelesini veriyor. Ceyhan Nehri toprağın ve nebatatın susuzluğunu giderirken, Mevleviler, Aşık Paşalar, Sütçü İmamlar ve Yedi Güzel Adamlar gönüllerin kuraklığına rahmet oluyor